Banu Conker,
4 Haziran 2013 Grafik Saati Kadınlar Kulübü
Banu Conker'in tüm Hayata Dair yazıları
Anılarımız var,
yaşanmışlıklar var. Gittiğimiz her yere
atfettiğimiz bir değer var ve doğanın
benim için ayrıca önemi var. Çevre ve
doğa için bireysel olarak elimden geleni
yapıyorum.
İstanbul son zamanlarda iyice nefes
alamaz oldu. Her taraf AVM ve sitelerle
doldu. Son olarak Taksim Gezi
Parkı'ndaki ağaçlar işaretlendi.
Artık İstanbullunun tahammülü kalmamıştı
yeşilsizliğe ve katliama, çünkü bazı
ruhlar ağaçların acısını hissedebiliyor
bana göre. Aynı Avatar filminde olduğu
gibi.
İnsanlar toplandı, eğlenceler
düzenlediler. Şarkılar söylendi,
kitaplar okundu. Gezi parkı şenlendi.
Ben bunları Facebook ve Twitter’dan
takip ettim. Gidemedim bir türlü.
Sonra olaylar çığırından çıktı. Bardağın
dolmasına tek damla kalmış meğerse. İşte
o da taştı sonunda ve konu artık bir
memleket meselesi oldu. Konu Türkiye'nin
her yerine yayıldı. Maalesef Facebook ve
Twitter’i olmayanların uzunca bir süre
bir şeyden haberi olmadı. Tek suçları
ağacı sevmek, doğal kalmak, yeşil olsun
istemek olan insanlar ne yazık ki üç beş
çapulcu diye adlandırıldı ve pek çok şey
olduğundan başka şekillerde
yansıtıldı... Bugünlerde biraz daha
anladım ki medya gerçekten çok büyük bir
güç. Tabir-i caizse, medya gücüyle
insanları doğru yönlendirebilirsiniz ya
da ölüme gönderebilirsiniz.
Atatürk'ün 89 yıl önce yazdığı gençliğe
hitabe ne deniyorsa aynı şekilde olmuş
durumda. Bugünlerde Deniz Gezmiş
dolaşıyor gibi aramızda. Gençlik kendine
sahip çıkıyor, kendi hayatına,
seçimlerine sahip çıkıyor. İnsanlar
kabul edilemez bir şey istemiyor ki
sadece kendi seçimlerini yaşayabilmek
istiyor. Lütfen destek olun. Kendi
çocuğunuz için, mutlu olmanız için ve
aydınlık günler için destek olmak şart.
Meydanlara çıkmanıza gerek yok. Türkiye
için dua edin, “ne olacaksa hepimizin en
yüksek hayrına olsun” diyin mesela.
Hatırlıyorum; ben 12 yasındayken yaşandı
1980 darbesi. Öncesinde benim hiç
anlamadığım ölümler, taramalar,
baskınlar düzenleniyordu. Biz
televizyonlardan izliyorduk ve annemler
hepsine anarşikler (anarşist demeyi
bilmediği için) diyordu. Yıllar sonra
'Hatırla Sevgili' dizisi yapıldığında
bir film gibi izlendi anılar ve annem
'ben bilmiyordum böyle olduklarını, biz
onları kötü bildik' dedi. Yıllar sonra
biz de böyle demeyelim, haklı haksız
değil, ama doğrudan yana olalım. Hiçbir
şey olmasa bile olanları doğru
anlayalım. Copyright:
Her hakkı
saklıdır
Hukuki sorumluluk beyanı:
Bu yazı ve gelecekte yayınlanması olası
tüm Hayata Dair haberlerinde hukuki
sorumluluk Hayata Dair internet sitesine
aittir. Yazarların hukuki sorumluluğu
yoktur Yazıdan ancak kaynak göstererek ve link
verilerek, en fazla 2 paragraf alıntı
yapılabilir. Ancak kesinlikle ekleme
çıkartma veya değişiklik yapılamaz.Aksi
belirtilmedikçe hukuki sorumluluk sadece Hayata Dair alan adında yer alan yazılar için
geçerli olup, alan adı genel olarak htttp://Hayata Dair .orgşeklinde
tanımlanır. Alıntı yapan sitedeki
içerikten ne Hayata Dair .org, ne de
yazıda katkısı olabilecek kişiler
sorumlu tutulamaz. Mail yoluyla düzeltme
talep edilebilse dahi olası
tebligatların geçerli olabilmesi ancak
künyede yer alan adrese tebligat
yapılmasıyla mümkün olabilir. Yazıların
hukuki sorumluluğu yayın yönetmeni ve
sorumlu yazı işleri müdürü olarak Tevfik
Elçioğlu'na aittir. Hayata Dair .orgYahoo inc.
tarafından desteklenir;
whois records ise şöyledir. |