Ana sayfa Annelik Elsanatları Haberler Magazin Dünya Magazin Türkiye Moda Ressamlar Seramik Tiyatro Sinema Yazılar Yemekler

 

 

tuğba ekinci resimleri 100 derece fotoğrafları yanma demezler yanan adama 2013 biyografi o şimdi asker

Tuba Ekinci Haberleri

Tuğba Ekinci'nin Diğer Resimleri

Tuğba Ekinci Tüm Resimleri

Ekinci Haberleri

Buzda Dans

Zeynep Yılmaz

Diğer
Köse Yapımcı DeğilHaydar Dümen'eMeydan Okudu Beyzbol Sopalı DProfesyonel Ela
Ahmet Hakan'ın Yazısı YaptıEkinci'yi Kim Azarladı"Kavga Yalan"Zürih'te Yürek Hoplattı
Şahin Özer TazminatEkinci'yle RöportajAyşe Arman-  Ekinci Amaç  Promosyon"Mehmet Ali Erbil'e
Mutluluk banyosuTV'YE ÇIKMA YASAĞIBuz Pateninin En iyisi Magazin Alıntıları
k*lçam Sigortalı Çelebi'ye Özür  

Erol Köse yapımcı değil

BAŞA DÖN

Tuğba Ekinci, Şahin Özer’den ayrılma nedenini “Bana gelecek kaygısı yaşattı. Maddiyi bırakın, manevi olarak da hiçbir şey vermedi” sözleriyle açıkladı. Ekinci, Erol Köse’yle anlaşma yapıp yapmadığıyla ilgili olarak ise “Erol Bey asla ve asla evliliği bozmaya çalışan bir erkek değildir. Bir yapımcı hiç değildir. Benim karşıma bir anlaşma koyacağını sanmıyorum. Ayrıca şu anda kimseyle çalışma kararında değilim" dedi.

Şenay Düdek ve Müge Anlı’nın sunduğu, Kanal D ekranlarında yayınlanan “Dobra Dobra”ya Şahin Özer, Aylin Coşkun ve Okan Karacan konuk oldular.

Tuğba Ekinci’nin Erol Köse’ye yaptığı “Beni transfer et” çağrısının ardından bir basın açıklaması yapan Şahin Özer “Tuğba’da benim çocuğum. Bu hayata başlangıç tarihinde ben varım. Onunla ilgili bir spekülasyonun içine girmek beni üzdü. Başka bir insanın sesiyle ve görüntüsüyle bir organizasyon sunduğum için Türk halkından özür diledim. Ama proje doğruydu, şarkı doğruydu. Albüm yaparken çeşitli kıstaslar arıyoruz. Sadece sesi güzel diye yaptığımız albümlerle bir yere varamıyoruz. Yatırdığımız parayı geri alabilmemiz için“ girl”den de yararlanmamız lazımdı.Yanlış adrese yanlış hedef göstererek hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Yanlışlarında ısrar ederse bir anda silinebilir de” dedi.

Telefonla yayına bağlanan Tuğba Ekinci ise Özer’in eleştirilerine şöyle cevap verdi: “Buzda Dans olmadan önce ben evime kapanmıştım. Şahin Özer’den yardım istiyordum. 2. kasetime başlanması için her gün gidip yalvardım. Derdimi fazla da anlatamadım. "Benim yolum farklı, lütfen yolumu açın" dedim, dinletemedim’

 

Tazminatı söke söke alacağım

BAŞA DÖN

Şahin Özer, Tuğba Ekinci'nin ekranlardan Erol Köse'ye seslenip "Beni artık transfer et, sen ateş, ben barut" diye seslenmesiyle ile ilgili olarak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya 'Türkiye'ye böyle bir canavar ndırdığım için özür dilerim' diyerek başladı.

Şahin Özer, "Bugüne kadar Türk Halkına 35 tane yıldız yetişdirdim ve hayatımda ilk kez bir sanatçı yüzünden basın toplantısı düzenliyorum. Kendisi tabii ki başka bir firmayla çalışabilir. Erol Köse benim kardeşimdir, ama bunun maalesef bir hukuki prosedürü var. Kendisiyle 3 albümlük bir sözleşmem var. 1.5 milyon dolarlık bir sözleşme vardır. Tuğba Ekinci bunun karşılığında hukuki cezası neyse onu ödemek zorundadır. Bunu ben söke söke alırım. Bir hukuk devletinde yaşıyoruz ve kanunlarımız neyi gerektiriyorsa o yapılacaktır" dedi.

EKSTRALARA GİDİP ŞİRKETE HİSSESİNİ VERMİYORDU

Tuğba Ekinci son üç aydır sorunlar yaşadığını dile getiren Özer, sıkıntılarını şöyle dile getirdi: "Kendisi en son kocasının klibinde oynadı. Kocasından ayrı klibinde oynadı ve 'Ben para almadım' dedi. Böyle bir şey yok. Beni ikna edebilirsin ama sokaktaki insanı ikna edemezsin. Kocasından çok para aldı. Bir çok ekstraya gitti. Şirketin hissesi olanı hiç ödemedi. Ödemek mecburiyetinde mukavelesi dolana kadar ödemelidir. Üç dört aydır bu konular nedeniyle aramız açıktı"

EROL KÖSE : 'TEMİZLEN GEL'

Özer, basın toplantısında Ekinci'nin aylardır Erol Köse'ye haber gönderdiğini ama Köse tarafından kabul edilmediğini söyleyerek meslektaşına teşekkür etti. Özer, "Erol'a aylardır mesaj gönderiyor. Erol'la biz senelerdir aynı mesleği yapıyoruz. Ağabeylik yaptığım müzik sektöründe Erol'un da “temizlen bize gel” demesi kadar doğal bir şey yok. Erol da onu yaptı. Onun için teşekkür ediyorum” dedi.

TAZMİNATI LARLA YİYECEĞİZ

Şahin Özer, Ekinci'den alacağı 1.5 milyon dolar tazminatı şirketindeki yeni sanatçılar için harcayacağını söyledi. Özer, "Bir mukavelemiz var. Mukaveleye göre tazminatını ödediği zaman istediği yere gidebilecek.

3 kasetlik anlaşmamız var. Bir tanesi yerine geldi. İki tane daha kaset anlaşması var. Şu saatten sonra medyada söylediği kelimelerden sonra bu şirkette olmasına imkan ve ihtimal yok. Bize verdiği malzemelerle hukuk mücadelemizde haklı çıkacağız. Yatlar katlar ve araba aldığını bankada trilyonlarca parası olduğunu söylüyor. Eğer ki o paraları aldıysa buna sebep benim. O zaman bizim hakkımıza düşeni Türkiye Cumhuriyeti hukuk mahkemelerinden alacağız. Ben Sema Çelebi’de değilim. O paraları aslanlar gibi alıp larla harcayacağız. Yeni gençlere harcayacağız" dedi.

ÖZÜR DİLESE DE AFFETMEM

Tuğba Ekinci'nin yaptığı davranışlar neticesinde kendisinden özür dilese bile şirketiyle yollarının ayrıldığını söyleyen Özer, "Özür dilese bile kesinlikle kendisinin bu şirkette işi olamaz. Ama mahkeme kapılarında

Tuğba Ekinci’nin özür diler halini göstereceğim. Bunun için size söz veriyorum. Çünkü parayı şöhreti hak etmeyenden hem şöhretini hem ndıklarını alır insanlar" dedi.

TUĞBA'YA KASET YAPTIĞIM İÇİN ÇOK PİŞMANIM

Şahin Özer, basın toplantısı sonrası Tuğba Ekinci'ye kaset yapmasının pişmanlığını yaşadığını söyledi. Ekinci'yle olan tanışmalarını anlatan Özer, "Best Fm'in gecesinde tanıştık kendisiyle. Sedat Ayrancı, bana getirdi. Sonrada bestekar ım bu kızın şarkısını getirdi. Dinledikten sonra “Bu kıza kaset yapacağım” dedim. O güne çok pişmanım. Keşke yapmasaymışım. Böylelikle başladık. Tanıtımlarda mankenlik yapıyordu. Bir zaman Star'da VJ’lik yapıp kovulmuş. Kaset yaptık. Bir verdim. Ama şarkı söylemediği için Türk halkına riyakar davrandığımız için özür diliyorum" dedi.

k*lçalarımı sigortalatacağım

BAŞA DÖN

Arabasını parçaladığı ve yüzüne şişe fırlattığı iddiasıyla Tuğba Ekinci’yi mahkemeye veren Zeynep Yılmaz, Ekinci'nin "O Şimdi Asker" şarkısının klibinde rol almasıyla ilgili "Onu kırmadım ve klipte rol aldım, ama o bunu sonraki günlerde kıskandı. Kıskançlığı bana zarar vermeye kadar vardı. Bu yüzden k*lçalarımı sigortalatacağım” dedi.

Hülya'ya geri dön çağrısı

BAŞA DÖN

Ahmet Hakan, önceki gün Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinden Hülya Avşar'a "medyaya geri dön" çağrısı yaptı. İşte Hakan'ın kaleminden, Avşar'a yapılan o çağrı:

Biz nereden bilebilirdik ki, sen bırakıp gidince meydanın Tuğba Ekinci adlı bir felakete kalacağını. Hani senin için "Arsız" falan diyorduk ya... Meğer biz henüz "arsızlık nedir" görmemişiz. Biz henüz "Ne kadar rezil olursak o kadar iyi" felsefesini düstur edinmiş biriyle tanışmamışız.

Sen âlemden çekilince ortalık karışmıştır, düzen bozulmuştur. İşte bu nedenle "Avşar kızı", biz ettik sen etme! Gel, tez elden çık ortaya! Ekranlarımızı işgal et! Gazetelerimizin birinci sayfalarına kurul! Eskisi gibi mızıldanmayacağız. Yeter ki bizi Tuğba Ekinci adlı şu felaketten kurtar!



Yemeğin sürpriz konuğu
Hülya Avşar, 14 Şubat'ta si Sadettin Saran, kızı Zehra ve onun bir okul ı ile Etiler Günaydın Restaurant'ta yemek yedi. Avşar, yemeğin sonunda mekandan Zehra ve ıyla çıktı.

Sema Çelebi’den özür diledim

BAŞA DÖN

Buzda Dans yarışmasından elenen şarkıcı Tuğba Ekinci, geçtiğimiz gün Taksim’de bir mağazanın açılışına katıldı.

Ekinci, yarışma boyunca polemik yaşadığı jüri üyesi Sema Çelebi’den özür dilediğini söyledi: "Daha önce göz göze geldiğim bir bayan olmadığı için Sema Hanım’ı ilk zamanlar pek sevmiyordum. Ama tanıdıkça onun iyi biri olduğunu ve kendisine daha saygılı davranmam gerektiğini anladığım. Sonra da telefon açarak ondan özür diledim ve barıştık."

Mutluluk banyosu

BAŞA DÖN

Son günlerin olay Tuğba Ekinci, basın mensuplarının karşısında mutluluk banyosu yaptı. Mutlu bir insan olduğunu söyleyen Ekinci " Mutsuz olsam kendimi eve kapatırım dışarı çıkmam" dedi.

Şarkıca Tuğba Ekinci, önceki gün Oksiart güzellik merkezi'nde çikolata banyosu yaptı.

Sahnede yaptı mı?

BAŞA DÖN

Tuğba Ekinci, Almanya turnesine sansasyonla başladı. Ekinci'nin konserinde şov yaptığı iddia edildi."O Şimdi Asker" şarkısıyla şöhreti yakalayan Tuğba Ekinci, Almanya turnesine sansasyonla başladı. Ekinci, Nürnberg'de Çakkıdı Disco'da verdiği ilk konserinde şov yaptığı iddia edildi. Tuğba Ekinci ise yapmadığını söylerken, bu haberin kendisi dışında yayıldığını söyleyerek kendisini savundu.

Tuğba Ekinci'den Haydar Dümen'e Yanıt

BAŞA DÖN

İkinci Semra Hanım

Ünlü pskiyatrist Haydar Dümen duygu ve düşüncelerini agresif olarak dile getirmekle eleştirdiği Sema Çelebi’yi “Gelinim Olur musun” programının kavgalarıyla ünlü yarışmacısı Semra Hanıma benzetti. Sema Çelebi de bu benzetmeye “Siz de erkek Semra Hanımsınız. Türkiye’deki lakabınız bu zaten” sözleriyle cevap verdi.


Şenay Düdek ve Müge Anlı’nın sunduğu, Kanal D ekranlarında yayınlanan “Dobra Dobra”ya bugün “Buzda Dans” yarışmasının jüri üyesi Sema Çelebi, Fatih Özbilen ve psikiyatrist Haydar Dümen konuk oldular.

“Buzda Dans” yarışmasının yarışmacı ve jüri üyeleri arasında yaşanan tartışmaların masaya yatırıldığı “Dobra Dobra” stüdyosunda da gergin dakikalar yaşandı. Ekrana böyle tartışmaların yansımaması gerektiğini savunan Haydar Dümen, eleştiri oklarını Sema Çelebi’ye yöneltince, ikili arasında başlayan ve giderek şiddetlenen polemik güçlükle tatlıya bağlandı.

Ciddi bir iş yapmak için katıldığı yarışmada, çirkin bir tartışmanın içine düştüğünü ve kendini savunmak zorunda kaldığını anlatan Sema Çelebi düşüncelerini şöyle dile getirdi: “ Tuğba Ekinci, Ayşe Arman’a çok çirkin bir ithafta bulundu. “Çok çapkın bir hanımmışsın, hayatında bir takım erkekler varmış çıkıp onları açıklarım” dedi. Ayşe Arman yeni evlenmiş genç bir kadın. Bir takım problemleri olmuş. 2 yaşında bir çocuğu annesi. o bakımdan korkuyor endişeleniyor…Bunların hepsi reyting peşinde olan insanlar. Bunlar tribünlere oynuyorlar. Jüride ağırlığı olan bir insanım. Ayşe Arman kendini çekince, benim üzerimden yapıyorlar bu polemiği. Gelen Sema Çelebi diyor, giden Sema Çelebi. Ben kendimi niye korumayayım? O insanlarla muhatap olduğum için pişman değilim. Orada gerekeni yaptım”

Sema Çelebi’yi düzeysiz bulduğu tartışmaların muhatabı olduğu için eleştiren Haydar Dümen ise eleştirilerini şu sözlerle dile getirdi: “Mahalle kavgasının sokağa, sahneye taşınması doğru değil. Tuğba Ekinci orada şov yapıyor. Sema Hanım orada beni temsil ediyorsa, bana göre davranmalı. Ağırbaşlı bir şekilde, hatta konuşmadan, çok iyi bir iki espriyle gereken mesajı verebilir, ezecekse ezebilir,alkışlayacaksa alkışlayabilir. Sema Hanım’ın yanlışı, duygularının esiri olarak eleştirilerini agrasif bir şekilde dile getirmesi”

Dümen’in bu eleştirilerine karşı çıkan Çelebi “Ben orada az ve öz konuşuyorum. Gerektiği yerde, gereken cevabı veriyorum. Halkı çok iyi temsil ettiğime inanıyorum. Sokakta insanlardan tebrik alıyorum” dedi.


Buzda Dans

Tuba Ekinci Meydan Okudu

BAŞA DÖN

Buzda Dans” yarışmasının kavgacı finalisti Tuğba Ekinci, "Bu yarışmadan ancak kendi isteğimle ayrılırım" diyerek jüriye meydan okudu.Onların puanını beklemem

Jüri bana ters gelmişti. Ama dediler ki “Jüri yalnızca bir renk. Oylama telefon mesajlarıyla yapılıyor"... Hakikaten de öyle oldu. Bundan sonra şöyle bir gerçek var: Son ikiye kalırsam, koreografimi yapmayacağım. Onların puanına kalmaktansa oynayacağım, zıplayacağım. Böylece kendi isteğimle ayrılmış olacağım oradan, jürinin isteğiyle değil.

Birinci olmam çok zor

Bu programda birinci olmam çok zor. Zaten kaset çalışması yapıyorum. Haftaya da çıkış şarkımda dans edeceğim. O zaman ne yapacaklar, çok merak ediyorum. Ayrıca diğer yarışmacılar benim gibi değil. Bütün yapımcıların peşinden koştuğu ve stres altında olan benim. Bu durumda insan yarışmaya zaten konsantre olamaz.

Tuğba Ekinci, "Buzda Dans" yarışmasının en sivri karakteri... Her hafta jüri üyeleriyle tartışan Ekinci, "Son ikiye kalırsam, koreografimi yapmayacağım. Onların puanına kalmaktansa oynayacağım, zıplayacağım. Böylece kendi isteğimle ayrılacağım oradan" diyor.

"Buzda Dans"la bir anda gündeme geldiniz. Katılmadan önce bu kadar ön plana çıkacağınızı tahmin ediyor muydunuz?

- İnanın tahmin etmiyordum. İnsanlar bu programa katılmak için çok para aldık zannediyor ama öyle bir şey yok. Spor yapma amacıyla kabul ettim ben teklifi...

nuzu vurgulamak için mi çabalıyorsunuz?

- Ben ne zaman şarkı söylemeye başlasam, sanki milyonlarca insan benden bunu bekliyor. İnsan bir şey için çok fazla alkış alınca yapmadan duramaz. Ben de öyle bir alkışı hisseder gibi oluyorum. İşini güzel yapan alkışlanır diye yapıyorum. Seyirci bir şeyi çok istiyorsa yapmak zorundasınız.

Seyirci size "Soyun Tuğba" dese yapacak mısınız?

- sallama hareketini daha önceden klibimde yapmıştım. Dikkat çekti. "Klipte böyle oldu. Bundan sonra da böyle gidecek herhalde" dedim. Bunu kendime yakıştırmak zorundayım. "Rahatsız oluyor musun Tuğba?" diye sorduklarında, "Hayır olmuyorum. Siz kendinize bakın" demek zorundayım.

Neden hemen savunmaya geçiyorsunuz?

- Bu yarışmaya katılmakta teredüt etmemin tek nedeni jüriydi. "Hasbelkader oldu" da deseler ben bu ülkede şarkıcıyım. Birçok TV dizisinde şansımı denedim, sunuculuk yaptım. Pek çok yerde ezildim, kovuldum, sıra bekledim... Türkiye’de ünlü olmak, Amerika’daki kadar zor! Televizyon sihirli bir kutu. İnsanları sıkıntısından arındıranlar daha çok tutuyor. Bunun için de tek şarkı söylemek yetmiyor. Sorunuzun cevabına gelince... Jürinin karşısında durup puan beklemek yapıma ters!

Ancak yarışmanın konsepti belliydi. Katılmayabilirdiniz.

- Bana jüri olayı zaten ters gelmişti. Ama sonra dediler ki "Tuğba, jürinin olması yalnızca bir renk. Oylama telefon mesajlarıyla yapılıyor..." Hakikaten de öyle oldu. Çok tınmadım. Tınmadığımı da belli ettim. Bundan sonra da şöyle bir gerçek var: Son ikiye kalırsam, koreografimi yapmayacağım. Onların puanına kalmaktansa oynayacağım, zıplayacağım. Böylece kendi isteğimle ayrılmış olacağım oradan, jürinin isteğiyle değil.

Koreografilerinizde başarılı olduğunuza inanıyor musunuz?

- Bu programda birinci olmam çok zor. Zaten kaset çalışması yapıyorum. Haftaya da çıkış şarkımda dans edeceğim. Buzun üzerinde durabilmek çok zor. Ben bir şarkıcıyım. Bir sürü konser veriyorum. Arada TV programlarına katılıyorum. Haftanın beş günü antrenman yapıp, altıncı günü yayına çıkıyorum. Oradaki tipler için geçerli değil bu. Zeynep Tokuş ev kadını, çocuğu var. Diğerlerinin yaşantısı belli. Benim gibi değil hiçbiri. Ben oradaki tek şarkıcıyım. Pınar Aylin çok fazla kasetiyle ilgilenen, kaset çıkarmak üzere olan ya da bundan önceki albümüne ağırlık vermiş biri değil. Yapımcıların peşinden koştuğu ve stres altında olan benim. Böyle olunca da insan yarışmaya konsantre olamaz.

Neden geçen programda sarı peruk taktınız?

- Koreografiye karışamıyorum. Beş yıldır beş ayrı ülkede bu işi yapan Fransız öğretmenler var. Onlar bana bunu layık görmüşler. O peruğu takınca insanlar "Ayşe Arman’a inat olsun" diye takmış yorumunu yapınca, "Sarı saçtan nefret ediyorum" demek zorunda hissettim kendimi.

Hiçbir şey söylemeseydiniz olmaz mıydı?

- Ben çıkar çıkmaz Ayşe Arman’ı gösterdiler ekranda. İkimiz de sarışın olduk diye bunu yaptılar zannettim. Bir yandan da monitörden takip ediyorum çünkü.

Çok konuşmak iyi midir sizce?

- Okan Bayülgen gibi Türkiye’nin çok konuşan, en itici insanı bu kadar tepkiyle 15 yıldır şov hayatına devam ediyorsa, ben de edebilirim diye düşünüyorum. Eğer tartışma yoksa reyting de yok.

Reyting uğruna her şey yapılmalı mıdır?

- Hayır. Ama sonuçta insanlar sıkıntılarını unutmak için televizyon izliyor.

..................................................................................................................

Tuba Ekinci’yi kim azarladı?

BAŞA DÖN

Buzda Dans'ı sunan Behzat Uygur, yarışmanın polemik kraliçesi Tuğba Ekinci'yi 'disiplinli olmaya' davet etti...

'Çocuklara kötü örnek oluyorsun. Halka yanlış mesaj veriliyor.'

Ünlülerin buz pateni yaptığı 'Buzda Dans' yarışmasına bu hafta da şarkıcı Tuğba Ekinci damgasını vurdu. Zeynep Tokuş'un birinci seçildiği yarışmada, her zamanki gibi jüri üyeleriyle polemiğe giren Ekinci; artık buzda kaymaktan sıkıldığını belirtti; "Halkım bana oy vermeyin" dedi.

Kötü örnek oldun
Ekinci'ye 2.5 gibi çok düşük bir puan veren jüri üyelerinden Zafer Baykal ise "Bu güzel yarışmayı mahvettin. O 2.5 puanı da sana değil, ayağındaki patenlere verdim" diyerek Ekinci'yi sert bir dille eleştirdi. Programın sunucusu Behzat Uygur'un "Provalara hiç gelmiyorsun. Bunu eğitmenler de söylüyor. Çocuklarımıza kötü örnek oluyorsun. Çocuklarımıza 'Ders çalış' dediğimiz zaman 'Ne gerek var, çalışmadan da başarılı olunuyor' diyecekler. Halka yanlış mesaj veriliyor. Halktan rica ediyorum; çalışanla çalışmayanı ayırt edin" sözleri ise soğuk rüzgarlar estirdi..

Kendisine yönelik eleştirileri ciddiye almaz bir tavırla dinleyen Tuğba Ekinci ise asıl işinin şarkıcılık olduğunu, yeni albümünü hazırladığını, yarışmadan ayrılmak istediğini söyledi. Ancak jürinin oylarıyla sonuncu olan Tuğba Ekinci, yine halk oylarını toplayarak elenmekten kurtuldu.

.............................................................................................................

Ayşe Arman Tuba Ekinci Ağız Dalaşı

BAŞA DÖN

"Sürekli nla mı gündeme geleceksin?" Ayşe Arman ve Tuğba Ekinci canlı yayında nasıl kapıştı?
Jüri üyeleri arasında yer alan gazeteci Ayşe Arman'ın "Tuğba biz seni nu sallarken tanıdık demesi üzerine bakın şarkıcı Tuğba Ekinci ne cevap verdi?

Gazeteci Ayşe Arman "O şimdi asker" şarkısıyla tanınan Tuğba Ekinci'yle neden laf dalaşına girdi?


Geçen yıl İngiltere'de izlenme rekorları kıran 'Buzda Dans' yarışması TV ekranlarında izleyiciyle buluştu.

Med Yapım imzalı program, Asena, Okan Karacan, Tuğba Ekinci, Alp Kırşan, Şebnem Schaffer, Yıldo, Zeynep Tokuş, Pınar Aylin ve Bülent Polat gibi bir çok ünlü ismi buz pistine taşıdı.

Yarışmada sıra ile profesyonel buz pateni yapan partnerleri ile piste çıkan ünlüler, yaklaşık 20 gün içinde aldıkları eğitimin meyvelerini, sundukları gösteri ile sergiledi.

Oldukça keyifli geçen yarışmanın en tatsız anı ise şarkıcı Tuğba Ekinci'nin oylaması sırasında yaşandı.

Piste, adeta hiç buza değmeyen ve partnerinin kucağında boy gösteren Ekinci, jürinin düşük oyları ve yorumları karşısında şık olmayan davranışlarda bulundu.

Jüri üyeleri arasında yer alan gazeteci Ayşe Arman'ın "Tuğba biz seni sallamanla tanıdık, sen sadece nla mı gündemde kalacaksın? Yaptığın işe saygın yok mu?" sorusu karşısında Tuğba Ekinci, "Biz de
seni Hülya Avşar'la kavgan ile tanıdık sen de hep böyle mi anılacaksın?" diye karşılık verdi.

Hatırlanacağı gibi birkaç ay önce Hülya Avşar ile Ayşe Arman arasında bel altına taşan bir polemik yaşanmıştı. Avşar, Arman için: " Onu aileden sorumlu, yuva yıkan bakan yapacağım" demiş ve Arman'ın
evliliğine uzanan bir göndermede bulunmuştu.

Tuğba Ekici de "" sorusuyla üzerine gelen Arman'ı, Hülya Avşar ile yaşanan polemiğini gündeme getirerek, incitmeye çalıştı.

Ayşe Arman ise Ekinci'nin bu beklenmedik cevabına "Ben 15 yıllık gazeteciyim köşe yazarıyım, pazar günleri çeşitli insanlarla yaptığım röportajlar Hürriyet'te yayınlanıyor. Bilmiyor olabilirsin" dedi.

Ekinci, daha sonra "Oşimdi asker" şarkısına güvenerek ''Ben askerlerden oy bekliyorum" sözleriyle, jürinin oylarını önemsemediğini vurguladı.

Bu arada yarışmacının sunucularından Behzat Uygur, Tuğba'nın sunu sigortalatacağına dair gazetelerde haberler yer aldığını hatırlatarak, "sigortalattın mı Tuğba" diye sordu.

Tuğba Ekinci ise "Bilmem, sigortalayana sormak lazım" yanıtı vererek,sık sık la sunu döndü ve salladı.

O Şimdi Asker şarkısıyla ünlenen ve hayatında ilk kez buz pateni yaptığını söyleyen Tuğba Ekinci, gazetelerde yer alan açıklamasında, "k*lçama bir şey olursa ne yaparım. Onun arkasında ordu var" şeklinde ilginç bir açıklama yapmıştı.

Tepki gören Tuğba Ekinci'nin bu tavrı karşısında kimi jüri üyeleri ise "öyle sallamakla olmuyor" diyerek, yaptığının saygısızlık olduğunu kaydetti.

Eleştiriler karşısında pişkinliği devam eden Tuğba Ekinci, pistten ayrılırken, yarışmanın diğer sunucusu Gamze Özçelik'in "Eğer Tuğba haftaya aramızda olursa, koreagrafisini değiştirir" sözleri, Tuğba'nın
eleneceği sinyallerini verdi.

Her hafta bir yarışmacının eleneceği yarışmanın birincisine 100 bin YTL para ödülü verilecek.

Jüri üyelerinin 6 üzerinden verdiği puanlarla, Zeynep Tokuş en yüksek, Tuğba Ekinci ise en düşük oyu alan isim oldu.

İzleyici oyları ile son ana kadar sahnede kalan Tuğba Ekinci'nin haftaya tekrar yarışacak isimler arasında yer aldığının açıklandığı an lar, Ayşe Arman'a yöneldi.

Tuğba Ekinci ise "haftaya yarışacaklar isimlerden birinin de ben olacağımı biliyordum" edasıyla gülücümler saçarak, pistten ayrıldı.

İzleyicilerin SMS oylaması ile yarışmanın sonunda en az oyu alan Pınar Aylin ve Yıldo, jüri üyelerine bir kez daha hünerlerini sergilemek için piste çıktı.

Gösterileri yapılan sanatçı Pınar Aylin, Yıldo'nun yaşına rağmen gösterdiği başarıdan dolayı kalmasını istedi. Yıldo ise bir anda gözyaşlarına bağularak, "Ben gençler sayesinde bu günlere geldim. Onlar benim yaşama kaynağım. Nasıl olur da Pınar elensin derim" diyerek, kendisinin elenmesini talep etti.

Jüri üyeleri de duygu yüklü bu konuşmanın ardından Yıldo'nun elenmeyi hak etmediğini kaydetti ancak tercihlerini Pınar Aylin'den yana kullandı.

....................................................................................................

Buz pateninin “en iyi”si!

BAŞA DÖN

VATAN’ın televizyon ekinin yazarı t Güler TV’deki buz pateni yarışması için “Siz söylemeyin, bırakın da halk takdir etsin” demiş. Çok haklı, işte ben o takdir edenlerden biriyim, bu yarışmayı zevkle izliyorum. İnsanları, özellikle gençleri spora, müziğe yönlendiren yarışmalar, programlar bence harika oluyor.

Hatta diyorum ki keşke gazeteciler, televizyoncular arasında da bir paten yarışması yapsalar... Tekerlikli paten veya buz pateni farketmez... Kimbilir nasıl eğlenceli olurdu.

Geçen Pazar akşamı yapılan yarışma gayet ilgi çekici ve heyecanlıydı. Paten meraklısı ve de çok sayıda yarışma izlemiş biri olarak verilen puanları değerlendirme fırsatı buldum. Sonuç; bazı yarışmacılara ndırılan ekstra “duygusal” puanlar dışında jüri de, halk da doğru kararlar verdi.

Duygusal oylar, geçirdiği ya rağmen yarışmadan ayrılmak istemeyen ve açıktan açığa dua eden Okan Karacan’la, bir jüri üyesinin ciddi hakaretleriyle karşılaşan Tuba Ekinci’ye idi. Halk onları fazladan puanlarla ödüllendirerek mağduriyetlerini gidermek istedi.

Bizim halk böyledir, mağdur gördü mü “hak etti, etmedi” bakmaz hemen yanına geçiverir.

Bunu “Popstar”da da defalarca gördük, burada da görüyoruz. Jüriler hatalarıyla puan ndırıyorlar. Oysa karşısındaki ne yaparsa yapsın (ki örneğin Tuba Ekinci yapmaktadır) jürinin hakaret et gerekir. Oysa burada ilk günden başlayarak özellikle kadın üyeler bu kadın yarışmacıyı aşağıladılar, hakaret ettiler. O da cevap verdi gerçi ama halk yine de jüriye karşı onu destekledi.

İKİNCİLİK ALP’İN HAKKIYDI
Bülent Polat tüm yarışmacılar içinde tartışmasız bu işi en iyi öğrenen, en iyi başaran kişi ve haklı bir birincilik aldı. Ona çok da yakışıyor, patene devam etmeli bence... Yarışmanın en büyük haksızlığı ise Alp Kırşan’a yapıldı zira dünyanın hangi köşesinden uzman getirirseniz getirin onun Zeynep Tokuş’tan kat kat iyi kaydığını söyleyecektir.

Gerek jüri gerekse halk bir göz yanılması yaşamaktalar. Zeynep Tokuş’un şıklığı, verdiği zarif, romantik pozlar ve tabii güçlü, kuvvetli, şampiyon bir patencinin “taşıması ile” havada yaptığı hareketler bu göz yanılmasını yaratıyor.

Patende asıl zor olan şey ise birini “yöneterek” kaymak ve hareketleri buz üstünde yapmaktır. Bülent Polat ve Alp Kırşan’ın bu konuda söyledikleri tamamen doğrudur, onlar zoru başardılar.

Taşınmadılar, taşıdılar ve aynı zamanda zorunlu hareketleri yaptılar.

Her ne kadar Alp Kırşan’ın “toparlanıp kalkamayacağı” pozisyonlarda koreografiye “düşme mizansenleri”nin eklendiği dikkatli gözlerden kaçmadıysa da...

Jürilerin gelecek sefere (örneğin bugün) Alp Kırşan’la Zeynep Tokuş’un “sadece buz üzerinde yaptıklarını” izleyerek ve Tokuş’un havada, partneri tarafından taşınarak yaptıklarını puan yazmayarak oy vermeleri gerekiyor.

Tokuş’un partneriyle bir kez kayar ve aynı hareketleri kendilerine yaptırmasını isterlerse ne demek istediğimi daha kolay anlayacaklardır. O iri yarı şampiyon için birini havada çevirmek çocuk oyuncağı sayılıyor
...................................................................................

Zeynep Yılmaz'a Balyoz Operasyonu

BAŞA DÖN

Bayan k*lça "O Şimdi Asker" Kavgasında Beyzbol Sopasıyla Zeynep Yılmaz'a Darbe Yaptı

TUĞBA EKİNCİ, ZEYNEP YILMAZ`IN ARABASINI GECE YARISI BEYZBOL SOPASIYLA HURDAYA ÇEVİRDİ!..

Hani olur da bu kadarı olur!.. Bayan k*lça Tuğba Ekinci, "Eşeğini dövemeyen semerini döver" misali eline geçirdiği beyzbol sopasıyla "kavgalı" olduğu şarkıcı Zeynep Yılmaz`ın arabasını adeta hurdaya çevirdi!.. İki şarkıcı arasındaki olayın başlangıcı ise "O Şimdi Asker" şarkısıyla ilgiydi!..

Dikkatli okurlarımız hatırlayacaklardır!.. Esra Ceyhan’la programında “O Şimdi Asker” şarkısıyla şöhrete ulaşan Tuğba Ekinci’ye büyük suçlamalarda bulunulmuş, klipte Tuğba Ekinci’nin yerine oynadığını, şarkının, hatta projenin sahibi olduğunu belirten Zeynep Yılmaz, Ekinciyi "Zehirli Sarmaşığa" benzetmişti!..

Zeynep Yılmaz, “O Şimdi Asker şarkısını ben buldum. Tuğba kıskançlık krizine girdi. Bir gün baktım şarkıyı almış. Şarkının klibinde kendi fiziğini beğenmediği için benim oynamamı istedi. Bende hayatımdan çıksın diye bu iyiliği yaptım” demiş ve Ekinci hakkında zehir zemberek sözler sarfetmişti!..

Bayan k*lça işte bu sözleri hazmedememiş olacak ki, önceki gece kavgalı olduğu Zeynep Yılmaz`a Discorium`da eğlenirken rastlayınca müthiş kavga da "geliyorum" demiş oldu!.. Tuğba Ekinci Zeynep Yılmaz`a "Bir daha benim hakkımda sağda solda konuşma, ismimi ağzına alma" diyerek iki şişe absolut vodkayı Zeynep`e fırlattı!..

Tuba Ekinci`yi iterek yanında uzaklaştırmaya çalışan Zeynep Yılmaz, Ekinci`nin merdivenlerden yuvarlanmasına sebep oldu. Bunun üzerine Bayan Kalça`nın hışmından korkan Zeynep Yılmaz, mekanı apar topar terkederek, soluğu evinde aldı!..

Ancak bir süre sonra dışarıdan gelen gürültüyle irkilen Zeynep Yılmaz, dışarı çıkınca gördükleri karşısında büyük bir şok yaşadı. Bayan k*lça Tuğba Ekinci, eline geçirdiği beyzbol sopası ile Zeynep Yılmaz`ın polo marka arabasını parçalıyordu!.. Ne yapacağını şaşıran Zeynep Yılmaz, sonunda soluğu karakolda aldı!..

Ekinci`den şikayetçi olurken, telefonu çaldı. Telefondaki ses Tuğba Ekinci`ydi!.. Zeynep, telefonun megafonunu açarak, orada bulunan emniyet güçlerine görüşmeyi dinletti. Ekinci telefonda "Konuyu uzatma, kimseye birşey söyleme, arabanı yarın yaptırırım" diyordu!.. Tabii bütün bu konuşmaları orada bulunan herkes de dinlemiş oldu!..

Bakalım Bayan k*lça, bu işin içersinden nasıl sıyrılacak!.. Tuğba Ekinci ile Zeynep Yılmaz`ın televizyondaki tartışma görüntüleri ile parçalanan arabanın görüntülerini izlemek için aşağıdaki "Tıkla İzle" butonuna basmanız yeterli!.. Parçalanan arabanın fotoğraflarını orjinal ölçülerinde görmek için de "Ek Resim ve Belgeler" butonuna basmanız yeterli...
..........................................................................

Kavga Yalan D Sağlam

BAŞA DÖN

Tuğba Ekinci kavgayı yalanladı

26.01.2007
Tuğba Ekinci, Zeynep Yılmaz’la dün yaşadığı kavgaya basın bülteni İle açıklık getirdi.


Sanatçı Tuğba Ekinci; “Evet dün gece Zeynep Yılmaz’la karşılaştık ve aramızda ufak bir tartışma oldu. Kendisi benim eski ımdı. Kendisine televizyonlarda çıkıp benim adımı bir daha benden habersiz anmaması için uyarıda bulundum, o kadar. Daha sonra ımla çıkışta bir basın ordusuyla karşılaştım ve bana kendisini tehdit ettiğim iddia edildiği söylendi. Tabii ki böyle bir şey yok. Ben mekandan çıktıktan sonra evime gidip yattım. Zaten gece dışarıda geç saatlere kadar gezmesini tozmasını seven biri değilim. Bu sabah da şok bir telefonla uyandım. Hesapta ben hanımefendinin arabasını büyük bir sopayla parçalamışım falan filan. Benim gücüm ne ki. Sopayla o arabayı parçalayım..Bu arada Ben bu kadar aptal birimiyim. Zeynep hanımın 2 gün sonra albümü çıkıyormuş, yani amaç belli. İyi satışlar…” dedi.

Hatırlarsanız O Şimdi Asker" adlı şarkısıyla popüler olan Tuğba Ekinci ile yakın ı manken fotomodel Zeynep Yılmaz arasında yaklaşık bir sene önce kavgası olmuştu.

Şarkının klibinde yer alan nun kendine ait olduğunu iddia eden Zeynep Yılmaz ile Ekinci’nin yalanlamaları uzunca bir süre magazin dünyasını meşgul etmişti.

Arasına kara kedi giren ikili bu sefer geçtiğimiz gece birbirlerine girdiler…

Geçtiğimiz gece ünlü gece klübü Discorium'da eğlenen şarkıcı Zeynep Yılmaz, Tuğba Ekinci'nin hışmına uğradı.

Zeynep Yılmaz'a yaklaşarak, "Bir daha benim hakkımda sağda solda konuşma, ismimi ağzına alma" diyen Ekinci, hırsını alamayarak iki şişe absolut vodkayı Zeynep'e fırlattı. Tuba Ekinci'yi itekleyen Zeynep, Ekinci'nin merdivenlerden yuvarlanmasına sebep oldu.

Mekanı apar topar terkeden Yılmaz, soluğu evinde aldı. Ancak bir müddet sonra dışarıdan gelen gürültüyle irkilen Zeynep Yılmaz, dışarı çıkınca gördükleri karşısında büyük şok yaşadı. Tuba Ekinci eline geçirdiği beyzbol sopası ile Zeynep Yılmaz'ın arabasını parçaladı.

Soluğu karakolda alan Zeynep Yılmaz, Ekinci'den şikayetçi olurken, telefonu çaldı. Telefondaki ses Tuba Ekinci'ydi, Zeynep telefonun megafonunu açarak, orada bulunan emniyet güçlerine görüşeyi dinletti. Ekinci telefonda "konuyu uzatma, kimseye birşey söyleme, arabanı yarın yaptırırım" diyordu.

Bakalım şimdi neler olacak...

.........................................................................

"Amaç Albüm Promosyonu"

BAŞA DÖN

TUĞBA EKİNCİ, ZEYNEP YILMAZ’A SALDIRDIĞI YOLUNDAKİ İDDİALARA CEVAP VERDİ: AMAÇ BELLİ, 2 GÜN SONRA ALBÜMÜ ÇIKIYOR!
27 Ocak 2007 Cumartesi | 16:11

Tuğba Ekinci ile Zeynep Yılmaz arasında yaşanan tartışma, medyada günün konusu oldu... Zeynep Yılmaz tarafından arabasının camını kırmakla suçlanan Tuğba Ekinci, yaptığı bir açıklama ile kendini savundu... Ekinci, olayların reklam amaçlı olarak kullanıldığını ve abartıldığını dile getirdi... İşte Tuğba Ekinci’nin yaptığı açıklama


BASIN BÜLTENİYLE CEVAP VERDİ...

ZEYNEP REKLAM YAPIYOR... ALBÜMÜ ÇIKACAK...
Tuğba Ekinci; "Evet dün gece discorium da Zeynep Yılmaz'la karşılaştık ve aramızda ufak bir tartışma oldu. Kendisi benim eski ımdı. Kendisine televizyonlarda çıkıp benim adımı bir daha benden habersiz anmaması için uyarıda bulundum, o kadar. Daha sonra ımla çıkışta bir basın ordusuyla karşılaştım ve bana kendisini tehdit ettiğim iddia edildiği söylendi. Tabii ki böyle bir şey yok. Ben mekandan çıktıktan sonra evime gidip yattım. Zaten gece dışarıda geç saatlere kadar gezmesini tozmasını seven biri değilim. Bu sabah da şok bir telefonla uyandım. Hesapta ben hanımefendinin arabasını büyük bir sopayla parçalamışım falan filan. Benim gücüm ne ki. Sopayla o arabayı parçalayım..Bu arada Ben bu kadar aptal birimiyim. Zeynep hanımın 2 gün sonra albümü çıkıyormuş, yani amaç belli. İyi satışlar…" dedi.

......................................................................................

Atv'nin (Profesyonel'in) Ela'sı şarkı söylemeden sallamayı öğrendi!!!

BAŞA DÖN

Tuğba Ekinci benzetmesine sinirlenen Ela, isimli yarışmacı "Bence ikinci Ayşe Arman vakasıyla karşı karşıyayız" deyince Osman Yağmurdereli, "Alın mikrofonu elinden" diye bağırdı. Yarışmada birinciliği Müge Zümrütbel ndı.

Ela değil, bela

Konservatuvarlı 13 gencin yarıştığı 'Profesyonel'in ilk bölümünde Ela isimli yarışmacı, yaptığı taşkınlıklarla jüri üyelerini çileden çıkarttı...

'İkinci Tuba Ekinci vakası'
atv'nin yeni yarışma programı 'Profesyonel'in ilk bölümü olaylı başladı. Ela isimli yarışmacı, Osman Yağmurdereli, Ajda Pekkan, Müslüm Gürses ve Pelin Akad'tan oluşan jüri üyelerini çileden çıkardı. Şarkısının ardından sunu sallayarak şımarıklık yapan Ela, Pelin Akad ile söz düellosu yaşadı. Akad'ın "İkinci Tuğba Ekinci vakası yaşanıyor" sözü polemiği başlattı.

BAŞA DÖN

............................................................................

Tuba Ekinci’nin eski eşi şarkıcı Fatih Özbilen İyi Kızlar Kulübü’ne konuk oldu...

..............................................................................

Tuğba Ekinci Zürih'te Yürek Hoplattı

BAŞA DÖN

"O Şimdi Asker" adlı şarkıyla ünlenen Tuğba Ekinci, Zürih’te Disco Energy Club'de verdiği Konserde sahneye hayli cüretkar giysi ile çıkarak adeta yürek hoplattı!

Zürih - "O Şimdi Asker" adlı şarkıyla ünlenen ve sivri Dili ile tanınan Genç Şarkıcı Tuğba Ekinci İsviçre'de ilk kez Zürih'te bulunan Disco Energy Club'de bir konser verdi. Sahneye kendisini meşhur eden 'O Şimdi Asker' parçasını okuyarak başlayan Güzel Sanatçı, yaklaşık 1 saat sahnede kaldı ve hareketli parçaları ile izleyicileri coşturdu. Programı boyunca sürekli kendisini izleyen hayranlarının Masalarına giden Tuğba Ekinci, özellikle kendisini izleyen Erkeklerin hayli cüretkar giysisi, kıvrak Dansı ve hayli ilginç hareketleri ile yüreklerini hoplattı. Konserde kendisine eşlik eden bir bayan hayranını sahneye davet eden Ekinci, hayranı ile birlikte dakikalarca dans etti. Sahnede kaldığı süre boyunca Sempatik tavırları ile beğeni toplayan genç sanatçı konserini bitirirken 'O Şimdi Asker' şarkısını hayranlarının tezahüratları eşliğinde söyledi. Tuğba Ekinci Disco Club Energy'de gerçekleşen Konser sonrası, hayranları ile resim çektirdi ve hayranlarına imza vererek onlara ilgi gösterdi.

Mehmet Ali Erbil'in Programına Konuk Olan Tuğba Ekinci Ağır Konuştu

BAŞA DÖN

'Buzda Dans' adlı yarışmada jüri ile bir anlaşma olup olmadığını soran Mali; "Tuğba'yı; çavuş, onbaşı gibi deneyimli askerler anlıyor ve destekliyor" dedi. Tuğba'nın her geçen gün güzelleştiğini söyleyen Erbil'in; "buz yaramış sana" demesi üzerine Ekinci son derece 'şaşırtıcı' bir itirafta bulundu.

"Ben senin programında hosteslik yaptım. En güzel çağımdı. O zaman da güzeldim. Ama sen o dönem Özlem Yıldız'la flört ettiğin için beni fark etmedin" sözleri üzerine mali kısa süreli bir şaşkınlık yaşadı.

Tuğba Ekinci'yle Özel Röportaj

BAŞA DÖN

Tuğba Ekinci, Sema Denker'e verdiği röportajda bakın ne açıklamalarda bulundu.

 'Buzda Dans' yarışmasının polemikleriyle gündemden düşmeyen ismi Tuğba Ekinci, kendinden istenilen şovu fazlasıyla yaptığını söyledi: "Benden güzel bir şov yapmamı istediler, ben de yapacağımı fazlasıyla yaptım. Ama artık yeter! Susacağım! Çünkü bu iş kabak tadı verdi. Saygısızlık yaptığımı düşünmüyorum. Saygısızlık yapsam, seyirci bu programı izlemezdi. Buzda dans bitmeden elenirsem ki öyle olacak, reytingleri hepimiz göreceğiz."

Eğitiminiz nedir?
Lise mezunuyum. Ailem okumam için çok ders aldırdı, ama bana bıkkınlık geldi, okumadım. Dikkat çekmeyi, gezmeyi, güzel giyinmeyi falan seviyordum.

Anneniz, babanız ne iş yapıyor?
Annem hemşire, babam ise İTÜ mezunu, inşaat mühendisi... Bizi annem büyütmedi. Bakıcılarla büyüdüm. Bakıcıyla büyümenin yarattığı gerginlikle de sanırım böyle agresif oldum.

Dövüyor muydu sizi?
İşkence falan görmedim, ama çok bağırırdı. O kadın yüzünden kendimi ilkokul yıllarında zor ifade ediyordum. Uyumsuzdum, hırçın hareketlerim vardı. Bu yüzden ailem beni doktora ürdü.

Bu camiaya nasıl girdiniz peki?
Beni Osman Sınav keşfetti. Bodrum'da 'Mavi Düşler' dizisini çekiyorlardı. Beni gördü ve teklifte bulundu. Kabul ettim. Ben her zaman güzelliğini silah olarak kullanan biriyim. Zaten güzellik yarışmasının da ucundan döndüm.

Güzellik yarışmasına mı girdiniz?
1994'te, Pınar Altuğ'un birinci seçildiği yarışmada elemeleri geçmiş ve ilk 20 aday arasında yer almıştım. Formu teslim etmem gereken gün, tam evden çıkarken babama yakalandım. Yarışmaya katıldığımı duyunca hemen "hayır" dedi, ben de yarışmadan çekildim.

Sonra ne yaptınız?
Kalabalık ortamlarda başarısız olduğumu anladım. Dolayısıyla tek başıma, her istediğimi yapabileceğim bir iş istedim ve şarkıcı olmaya karar verdim. Bu arada 'Çarkıfelek'te hosteslik başladı. Bir süre hosteslik yaptıktan sonra Kral TV'de VJ oldum. Bir gün Beyaz beni ekranda görmüş. O günlerde de Hülya Hanım'ın (Avşar) oynadığı 'Yeşil Işık' filminin kadrosunu programında ağırlayacakmış. Hülya Avşar'a sürpriz yapmak için beni programına davet etti. Avşar'ın yüzü beni görür görmez asıldı.

Hatırlıyorum, tartışmıştınız...
Yayın sırasında bir telefon bağlantısı oldu. Telefondaki kişi "Hülya Hanım çok fazla taklit ediliyorsunuz, nasıl bir duygu" dedi. O da "Yanımızdaki hanımefendiye soralım isterseniz" diye yanıt verince kızdım. Bunun üzerine "Ben sizi taklit etmiyorum, örnek alıyorum. Ayrıca bir dönem sizin de Emel Sayın'ı taklit ettiğinizi hatırlıyorum" dedim. Ondan sonra beni programdan çıkardılar.

Şarkıcılık nasıl başladı peki?
Erol Köse ile tanıştık bir gün. Bana sesimin yeterli olmadığını söyledi. Özcan Şenyaylar'dan özel şan dersleri alıyordum, kendimi yetiştirmeye çalışıyordum. O ısrarla bunun yeterli olmayacağını söylüyordu. Ama yılmadım. Derken 'O Şimdi Asker'in bestecisi Yalçın Polat'la tanıştım. Şarkıyı Erol Köse'ye dinlettim. Çok beğendi ama karakterimden dolayı benimle çalışmadı. Bana sözünü geçiremeceğini biliyordu.

Yeni çıkış yapan biri için o doğru bir şarkı mıydı?
Evet. 'O Şimdi Asker' 20 yıl gider.

İstediğiniz patlama oldu yani?
Bir patlama yaptım ama istediğim noktaya gelemedim. Prodüktörüm Şahin Özer bana sahip çıkmadı. Sadece şarkılara para yatırdı. Yatırdığı paranın da sekiz katını çıkarmıştır. Çünkü ben de ndım. 'O Şimdi Asker' ile Akatlar'da bir ev aldım. Opel kullanırken Jaguar aldım. Bir de dükkanım var. 'Buzda Dans' olmasa da olur yani.

Neden hep sansasyonlarla, kavgalarla anılıyorsunuz?
Mesela?

nuzu sallamanızı geçelim. Kral TV'nin ödül töreninde bile olay yarattınız?
Tartışırım. En iyi çıkış yapan bendim ve ödülü benim almam gerekirken, ikinci kasetini çıkaran birine verdiler. Hakkımı aramamın nesi yanlış?

Üslubunuz yanlış.
Ben böyleyim. Yapılan haksızlığın karşısında susamam. Ödül alamadım ama hakkımı arayarak geceye damgamı vurdum.

Gelelim 'Buzda Dans'a...
Öyle hemen kabul etmedim yarışmayı. Çok zorladım onları...

Neden?
Boş buldum çünkü. Tek hoşuma giden şey, buzda dans etmekti. Jüri olacağını duyunca tadım iyice kaçtı. Lafını esirgemeyen biri olarak jüriden oy beklemek bana sevimsiz gelmişti.

Sonra ne oldu da kabul ettiniz?
Yeni kasetime destek olacaklarını söylediler. Albümümün tanıtımını yapacaklarına, klip çekeceklerine dair söz verdiler. Anlaşmamız öyle zaten.

Sözleriniz ve bazı hareketlerinizle, izleyiciye saygısızlık yaptığınızı düşünmüyor musunuz?
Hayır. 'Buzda Dans' bitmeden elenirsem ki öyle olacak, reytingleri göreceğiz. Benim jüriye bile katkım var. Sayemde hepsi ünlü oldu. Ben zaten ünlüydüm... Ünlü olmak için bu programa girmedim. Bir de yapacağımı yaptım, artık kabak tadı verdi bu iş. Bundan böyle hiç konuşmayacağım. Bu bir şovdu ve ben şovumu çok iyi yaptım. Kayamıyorum, çalışmıyorum, bundan kime ne? Olimpiyat yarışması mı yapıyoruz kardeşim? Bu kadar ciddiyet ne? Bu ne hırs. Benim 100 milyar umurumda değil. Spor hırsım yok. Ödün vermeden kendimi satmayı, tüccarlığı seviyorum ben.

Geçen hafta Pınar Altuğ ile Yağmur Atacan programı kuliste izleyenler arasındaydı. Canlı yayın sırasında araya girip bir şeyler söylediniz.
Pınar Altuğ, bize sunucu olarak lanse edildi. Yağmur Atacan da o programda yarışacaktı. Bir basın toplantısı yapıldı. Yağmur "Pınar niye yok" diye soran gazetecilere "Burada ünlü olmadığı için gelmedi" dedi. "Ünlü yok" diyene bir şey
söylemek gerekirdi. Ben de "Ünlü yok dediğiniz programı izlemeye mi geldiniz, ne kadar ilginç" dedim. Ünlü yok demek ne demek? Ben ünlü değil miyim? Türkiye'nin her yerinde konserler vermiş birisiyim, sen kimsin Yağmurcuk? Ama onlar yanlarına gidip bir şey söyleyeceğimi tahmin etmediler. Neden etmediler, çok şımardıkları için. Şımarmanın bedeli de budur.

Magazin Alıntıları

BAŞA DÖN

Uçankuş adlı internet sitesi okurlarına ‘2006’NIN EN SAHTE VE EN YAPMACIK ÜNLÜSÜ KİM?’ diye sormuş.

Sanat (?) yıldızları dalında en sahte ve yapmacıklar…

1.Ahu Tuğba % 28.0

2.Tuğba Ekinci % 17.5

3.Hülya Avşar % 16.1

4.Lerzan Mutlu % 12.1

5.Banu Alkan % 6.7

‘Medya yıldızları’ dalında…

1.Esra Ceyhan % 22.1

2.Savaş Ay % 21.5

3.Reha Muhtar % 14.2

4.Mehmet Ali Erbil % 12.9

5.Ebru Akel % 11.6



Yorum yok…

Şok, 5 şubat

BAKALIM MECLİS’E NE ZAMAN GELECEKLER?

“Ünlü gece kulüplerindeki garsonlar ‘GAFFUR PİJAMASI’ ile servis yapmaya başladı” diyor haber. (Sabah, 5 şubat)

Derim ya hep, iyilir / doğruluk / güzellik aritmetik hızla, çirkinlik / soysuzluk / seviyesizlik geometrik hızla yayılır. Türkiye’nin zemini buna çok müsait…

NE TUĞBA’YMIŞ BE…



Bu arada manken Tuğba Özay’ın görüntüleri Youtube’da izleme rekoru kırmış.

En çok izlenen videolar arasında birinci Tuğba Kızımız, 5.750.000 kişi - ikinci Saddam’ın idamı 4.800.000 kişi imiş.

Bu iddanın sahibi kim? Bizzat Tuğba Özay…

Aganigi aganigi… yani YERSENİZ!

Not: Bu arada Tuğba Özay “Türkiye’de sevenim olduğunu biliyordum ama dünyada da takip edildiğimi bilmek güzel” demiş. (Sabah, 5 şubat)


BİRİ ANIRIR DİĞERİ BAĞIRIR…

Dedikodu doğruysa eğer, komşuları Helin Avşar’ı şikayet etmişler, çünkü evinde bangır bangır müzik dinliyor ve… bağıra bağıra şarkı söylüyormuş.

Avşar kardeşlerin bir derdi mi var? Biri bağıra bağıra şarkı söyler, öbürü anıra anıra ağlar?

Sabah-Günaydın, 5 şubat

Not-1: Bu arada gazeteciler ‘Gece gezmesine ve alkole çok düşkünsünüz. Bu halinizle herkes sizi Paris Hilton’a benzetiyor’ deyince Helin Avşar çok mutlu olmuş. (Akşam, 6 şubat) Helin de Simone de Beauvoir’a özenecek değil ya...

Not-2: Allah’ı var kızcağız sonradan düzeltti. ‘Ben Helin Avşar’ım (Paris Hilton gibi) boş gezmiyor, çalışıyorum...’ Çoooooook çalışıyor! (Hürriyet-Kelebek, 7 şubat)


Hürriyet pazartesi günü iki ÖNEMLİ RÖPORTAJ’ı birinci sayfadan anons ediyordu:

- New York’ta 5 bin dolara sperm satın alıp gebe kalan oyuncu Leyla Kömürcü ile Ayşe Arman görüşmüş

- ‘Polemiklerin kadını’ Seray Sever ile de Sema Denker

Hürriyet, 5 şubat

NORMAL KADIN NASIL OLUYOR?

Ankara’da yapılan büyük operasyonu sırasında p.venkle müşterisi arasında geçen bir telefon görüşmesi:

- Müşteri: Kadınlar güzel mi?

- Zanlı: Nasıl kadın istiyorsan bulabiliriz. Zenci, beyaz, üniversiteli, k*lçası büyük, büyük...

- Müşteri: Normal bir kadın olsun. 30 yaşını aşmış olmasın.

- Zanlı: Hayır hayır kadınların hepsi güzel. Sen sadece paradan haber ver.

‘Normal bir kadın’ ne demek yahu?

Hürriyet, 6 şubat

Not: Bu arada, haberi yazan meslektaşımın iki güzelliği:

- “Müşterilerinin siparişleri doğrultusunda otellere yönlendiren...” (Kadınlardan söz ederken ‘sipariş’ demek güzellik...)
- “Emniyette 4 gün süreyle sorgulanan 13 zanlının susma haklarını kullandıkları öğrenildi.” (Susma haklarını kullandılarsa 4 gün niye sorgulanmışlar...)


YALÇIN KÜÇÜK’TEN…

“Şu anda Türkiye’de istediğin kadar hayat bulursun. Çünkü ortada çok var. Buna rağmen Türk Milleti’ni tebrik ediyorum. Bugün sokaklarda çok az oluyor. Bravo, Türk Milleti’ne... Bu televizyonlar, bu diziler olduktan sonra... Ben o diziyi de izledim. (Binbir Gece) O kıza da baktım. (Bergüzar Korel’i kastediyor) Erkeklere inek gibi bakıyor. Başka hiçbir şey yapmıyor. Üzerine de 150 bin dolar alıyor...”

Akşam, 6 şubat

‘Benim kadınım yemek yapmalı’ dedi diye, Günaydın, dansçı Tan Sağtürk için ‘TÜH! O DA MAÇO ÇIKTI” diyor.

Sağtürk, dışarıdan bakınca hiç maçoya benzemiyor...

Sabah-Günaydın, 6 şubat


NRİBÜŞON?

“ATV’nin sevilen dizisi Bir Demet Tiyatro’da bu akşam nikah heyecanı var” diyor Günaydın. “Tribüşon ile Füreyya nihayet nikah masasına oturuyor”.

Tribüşon kovalasın sizi!

Sabah-Günaydın, 6 şubat

BUGÜN DE BENİ ÖLDÜRECEK...

Birinci sayfadaki ‘haber’ anonsu :



“Dev avizemiz güneşin ihtiyacı olan enerji bir gün verilmese, bütün canlılar buz kesecek, karanlıkta kalacak. Bir tek evin ışığının yanması için gerekenmer ortadayken, her gün aynı saatte güneşin doğmasının tesadüf olması mümkün mü?”

Her gün Bugün gazetesinde Allah’ın varlığını ve kudretini ispat etmek için maaş alan , yazısının bir yerinde de şöyle diyor:



(Güneş sayesinde) “Sadece ısınıp aydınlanmıyoruz, ağaçlardaki ham meyveler de pişiriliyor.”

Benim elmam az pişmiş olsun!

Bugün, 6 şubat


s*vişECEK ÇİTFLERE…

Şok gazetesinin sapıklara hitap eden ‘Sağlıklı Yaşam’ sayfasında ‘Birbirinizin tadına varın’ başlıklı yazıdan, s*vişecek çiftlere tavsiyelerde bulunuyor, mesela:

- Çok temiz olmaya ve iyi yakınmaya özen gösterin. Ama doğal kokularınızı yok edecek kadar da gıcır gıcır temizlenmeyin.

- Bu arada, belki de ilk kez, eşinizin bedeninin çeşitli bölümlerinin nasıl koktuğunu öğrenin!
- Dilinizle, eşinizin tüm bedeninin tadını öğrenmeye çalışın.

DIIIIIIIIIIIIIIIIT! Burada kesiyorum işin şeyi çıkmak üzere! J

Şok, 6 şubat

Hakkı Devrim’in TELAYNAK kutucuğu:

“Hıncal Uluç'un yazıları kadar, film ve iyi yemek tavsiyelerine de önem veririm. Buzda Dans yarışına katılan Tuğba Ekinci'yi, yeni bir Jeanne d'Arc'tan söz edercesine methetti. Dün akşam seyrettim. Pek güzel bir genç kız.
Ama genç adamları uyarmak boynumun borcudur:
– Sakın Hıncal'ın tavsiye ettiği bir kızla evlenmeye kalkmayın!”

Radikal, 6 şubat


DUBAİ İMZALI BLUZ

Kelebek’in haberi ‘Reklamcı Ali Taran yaşamını sürdürdüğü Dubai imzalı bluzu ve ilginç saç şekliyle...’ diyor. (Hürriyet-Kelebek, 7 şubat)

Dubai imza atmamıştır herhalde, bu bir. Ali Taran’ın tercihleri hakkında bir fikir sahibi değilim ama, üzerindeki bir tişörttür, kadınların giydiği türden bir blûz değil...


24 BİN DIIIIT

Hürriyet-internetin magazin sayfasındaki “Şehrazat, daha önce “ahlaksız teklif”te bulunan Onur'un evlilik teklifini kabul etsin mi?” anketine cevap veren okur sayısı (7 şubat saat 10.10) 23.499...

ATLAS’A ŞİİRLER

Özcan Deniz, Gülben Ergen-Mustafa Yılmaz çiftinin bebekleri Atlas için bir şiir yazmış. Sözleri şöyle:

“Atlas bebek / Atlas demek / İpek demek, kırmızı demek / Sen ışık gibi, ayna gibi, ateş gibisin demek / Atlas bebek / Atlas demek / Daha çok kardeşin olacak demek / Ama annen, baban sana emanet demek / Hoş geldin Atlas bebek”

Bu şiir pek şairane bulunmadı nedense. Aynı gün Hürriyet’in iki yazarı birden makaraya aldılar.

Ahmet Hakan :

Hadi gelin Özcan Deniz’in bu “çocuksu” yaklaşımına, “Atlas bebeğin” olası yanıtını da yazarak biraz kafamızı bulalım:

“Özcan amca, Özcan amca / Işık gibi, ayna gibi, ateş gibi olacağım Özcan Amca / Daha çok kardeşim olsun amcacığım / Annem babam tabi ki bana emanet / Onlara çok iyi bakacağım, söz Özcan Amca / hoş bulduk Özcan Amca hoş bulduk”

Cengiz Semercioğlu :

Madem ki Özcan Deniz böyle bir şarkı sözü yazdı, ben de yazarım.

Madem ki Atlas Bebek’e hediye vermek bu kadar kolay, ben de bir hediye vereyim...

Buyrun, “şiirimin adı” Atlas Bebek:

Bir hırka bir yelek / Hayat böyle demek / Hep gülmen gerek / Hoşgeldin Atlas bebek / Sen ne yaptın zalim felek / Kalkın buradan gidek / En güzeli aşkla sevmek / Hoşgeldin Atlas bebek / Sanma ki bunlar gerçek / Bu şiir çok kelek / Ama senin yüzün melek / Hoşgeldin Atlas Bebek

Hürriyet, 7 şubat


BİR SOSYETE DEDİKODUSU VE RESİMALTI:

Doğal güzellikleriyle ünlü Phuket Adası ve çevresi ‘The Beach’ filmine ev sahipliği yapmıştı...

Sabah, 7 şubat

KİM KİME KOYDU ACABA?

Uludağ’da kızıyla birlikte ‘snow-board’ dersleri alan Hülya Avşar ‘Ben basına ambargo koydum. lara karşı bir antipatim oluştu’ demiş. (Basına hakaret edilmesinden gocunmayan Hürriyet, 8 şubat)

Tersi olmasın?

BİR SAHİBİNİ ARIYOR diyor Şok

Youtube’da bir görüntüsü varmış. Anladığım kadarıyla kıvırtan bir . Bugüne kadar 42.000 kere tıklanmış bu da çok azmış.

Haberlere ‘Ayşe Hatun Önal’ın su’ diye söylentiler çıkınca, güzel manken kızmış, sorumlusu kimse dava edecekmiş.

Şok bu haberi ‘mezhebihe göre’ veriyor. Güya A.H.Önal ‘Benimkisi az tıklanacak mu?’ diyerek mahkemeye koşmuş. Güya ‘Benimkisi olsa bir milyon kere tıklanırdı’ demiş.



Şok, 8 şubat

OKŞAN ABLAM NEREDESİN?

Zümrüt’ün rüyası: Son birkaç gecedir hep aynı rüyayı görüyorum ve ne anlama geldiğini çok merak ediyorum. Daha önce hiç görmediğim bir yazlık sitesindeyim. (?) Yanımda yakın bir ım. Devamlı gezinip duruyoruz sokakta. Çok büyük bir yer. Amaçsızca dolanıp duruyoruz. Sonra karşımıza hep aynı yerde hep aynı köpek çıkıyor. Korkuyoruz. Uzaklaşması için sopa atıyoruz ona. O sopayı yakalamaya gittiğinde biz de diğer taraftan kaçıyoruz. Daha sonra kan ter içinde uyanıyorum.

Şimdi, OKŞAN’LA 6.HİS köşesini hazırlayan OKŞAN ABLAM ‘En hakiki, Öz Okşan’ olsa, bu rüyayı şöyle mi tabirlerdi yani:

“Rüyanız vaktinizi gereksiz işlerle geçirdiğinize işaret etmektedir. Yaşam tarzınısı gözden geçirmelisiniz...” (Şok, 8 şubat)

Artık çaycı hazırlamasın bu rüya tabirleri köşesini yahu, adam gibi bi’ OKŞAN ABİ bulun artık!


BU DA PEZOŞ KÖŞESİNDEN

Bir alıntı da Şok’un pezos hizmeti veren SIRDAŞ köşesinden. Rumuz ASİ ROCK’ın verdiği küçük ilan: “Merhaba ben Mersin’den Can. 32 yaşında, 1.78 boyunda, ela gözlü, bekar bir gencim. 20-60 yaşında bekar, bayanların...”

Skalayı geniş tutuyor Asi Rock... 20’den 60 yaşına kadar. Belli ki başına vurmuş!

Şok, 8 şubat


Medyatava’dan bir alıntı:

KURTLAR VADİSİ’NDE FATİH ALTAYLI’YA DOKUNDURMA:

“Kurtlar Vadisi Terör, MHP'den reklam istedi, istemedi” tartışması süre dursun, dizide dün akşam gözden kaçan bir ayrıntı yaşandı. İşte o diyaloglar:

Polat'ın adamlarından biri elinde gazete ile Polat'ın yanına geldi ve şunları söyledi: “O adam yine bizim aleyhimizde yazmış. Belinde silahla gazete basanlar bizi eleştiriyorlar. Sabah sabah asabımı bozdu.”

Polat'ın yanıtı: “Asabını bozduysa niye okuyorsun?”

Adamın cevabı: “Bir daha bizim aleyhimize yazarsa ona çok ağır konuşucağım.”

Bu olay Fatih Altaylı'nın yıllar önce belinde silahla Güneş gazetesini bastığı olayı hatırlattı. Altaylı'nın, Doğan Grubu'ndayken bile Kurtlar Vadisi'ne karşı yazdığı yazıları ise zaten herkes tarafından biliniyor.


Medyatava, 9 şubat

MAGAZİN HABERLERİNDEKİ TANIMLARA BAYILIYORUM

Niki Belucci’yi Hürriyet’in haberi ‘Avrupa’nın en güzel DJ’leri arasında yer alan…’ diye tanıtıyor. Mersin’de bir program yapmış, ‘gecenin ilerleyen saatlerinde’ (Allah!) badisini çıkarmış ve… ‘yarı şov’ yapmış. (Hürriyet, maalesef ana gazete, 9 şubat)

Demek ki ‘yarı ’ gibi kavramlar zaman içinde mahiyet değiştiriyor.

Niki’nin yandaki resmine bakar mısınız.

olması için ne yapması gerekiyordu acaba?

34 SD 2007 MESELA

Hep hayal etmişimdir, param olsa da Türkiye’nin görgülü zenginleri gibi ben de sokaklara sığmayan, virajlara giremeyen, normal bir arabanın 3 katı benzin tüketen dana kadar bir cip alsam diye! Tabii ki siyah! Kurtlar Vâdisi rengi…

Alsam da cipime 34 SD 666 yahut 34 KSD 54 felan gibi bir plaka taktırsam!

Aaah ah!

Ama inanın, Seda Sayan’ın genç si Nihat’a aşkının büyüklüğünü ispat etmek için, son model (siyah) Range Rover’ına taktırdığı 34 SON 33 plakayı görünce hasetimden çatladım!

Zenginlik ve görgü güzel şey!

Sabah-Günaydın, 9 şubat



HÜRRİYET BENİ ARKADAN VURUYOR. Editör ım Ayhan Atakol da alet oluyor.

Bilimadamları bilgisayar yardımıyla ‘insanın düşüncelerini okumayı’ başarmışlır.

Nasıl verildi bu haber (bütün gazetelerde) ?

‘AZINLIK RAPORU FİLMİNDEKİ GİBİ…’

Hürriyet, 10 şubat

(Neremizle olursa…) BİRAZ GÜLELİM

Ne zaman adam oluruz?

Gazeteler suçları örtmek için değil aydınlatmak için haber yaptığı zaman.

Fatih Altaylı - Sabah, 10 şubat

HÜRRİYET-İNTERNET, 11 ŞUBAT PAZAR SAAT 13.04



‘Doğa Bekleriz kuliste nasıl kavga etti?’ adlı videoyu seyreden Hürriyet-internet okuru sayısı 20.664

YİNE KURTLAR

Kurtlar komedisi, diyor Ahmet Hakan ve Kurtlar Vadisi Terör adlı dizinin ilk bölümünden bir ‘muhabbet’i aktarıyor:

BÜYÜK BİRADER: Böleceğiz dediniz hálá bölemediniz ülkeyi.

ÖRGÜT BAŞI: Böleceğiz, böleceğiz! Bize bir şans daha verin.

BÜYÜK BİRADER: Bu kaçıncı şans. Beceremiyorsunuz bir türlü bölmeyi.

ÖRGÜT BAŞI: Sadece belli bir bölgeyi değil büyük şehirleri de böleceğiz. İstanbul’dan hak talep edeceğiz.

BÜYÜK BİRADER: Sen bana İstanbul’u ver, ben sana bütün bir Ortadoğu’yu vereyim.

ÖRGÜT BAŞI: Tamam, anlaştık.



Ardından soruyor Ahmet Hakan:

“Eğer “Kurtlar Vadisi Terör” adlı dizi, birçok memleket evladının “terör olgusu” üzerine fikir edinmelerini sağlayan “yegáne kaynak” ise... “Söyler misiniz: Biz Aziz Nesin’e neden çok kızmıştık?” (Hürriyet, 11 şubat)

Not: Baktım, Enis Berberoğlu da aynı gün yazısında Kurtlar Vadisi’nden bahsediyor ve o da Aziz Nesin’i hatırlıyordu. Demek ki dizi gerçekten salak…


AAA SIKTI AMA

Yüksel Aytuğ da bu diziden bahsediyordu. Polat Alemdar, Elif’in mezarını ziyaret ederken, yakındaki bir kabirde de oğlunu Güneydoğu’da şehit vermiş bir anne gözyaşı döküyormuş. Yüksel (şehit mezarının) ‘Hemen yanı başında göndere çekilmiş Türk bayrağı. Ama Edirnekapı Şehitliği’nde olması gerekirken Ortaköy mezarlığında. Neden? Çünkü Elif’in kabrini ziyarete gelen Polat ile şehit annesinin karşılaşması lazım” diyor.



Sabah-Günaydın, 11 şubat

AKLIMIZA BİLE GELMEZ



Zülfü Livaneli futbolla girmişti yazısına:

“ dostum Mustafa Taviloğlu ne diyordu benim için ‘İyidir hoştur da büyük bir kusuru var: Futboldan hiç anlamaz.”

“Sahiden anlamam” diye itiraf ediyor Livaneli, “Bunu bir entelektüel züppelik gibi görmesin kimse…” (Vatan, 11 şubat)

Livaneli’nin içi rahat etsin, böyle bir yaklaştırma aklımıza bile gelmez…

VE SON OLARAK…

Can Ataklı eski bir yazısından bahsedince uyandım. 28 ocak’ta anlatmış oysa…

Beyefendi lütfen rahatsız etmeyin

Yer Antalya. Kentin en lüks oteli. Yılını bilmiyorum ama çok eski değil. Restoranda müşteriler yemek yiyor, bir piyanist de konuklara günün sevilen parçalarını çalıyor. Derken vakit ilerliyor, piyanist programını bitiriyor, kalkıp gitmek için hazırlık yapıyor.

Bu sırada yemek yiyen müşterilerden biri piyanistin yanına geliyor çok kibarca “acaba biraz çalabilir miyim?” diye soruyor. Piyanist nasıl olsa işinin bittiğini düşünerek “tabii” diyor ve yerini bırakıyor.

Otel müşterisi çok güzel bir caz parçası çalmaya başlıyor. Bu sırada restorana giren otelin müdürü piyanonun başında bir müşteriyi görünce hızla ona doğru gidiyor ve “Lütfen piyano çalmayı bırakır mısınız, diğer müşterileri rahatsız ediyorsunuz” diyor. Piyano çalan müşteri özür dileyerek yerinden kalkıyor, piyanonun kapağını müzikiyor ve masasına oturuyor.

Otel müdürü huzurlu biçimde restorandan çıkarken şef garsona “Kim bu adam” diye soruyor. Şef garson da “Chick Corea” diyor. (Vatan, 28 ocak)

Not: Böyle güzel bir anekdot da ancak bu kadar tatsız hale getirilebilir!

 

mail eposta email posta e-mail msn adresi iletişim

gizlilik politikası